1. SINIF ÖĞRENCİLERİNE DUYURU

MARMARA ÜNİVERSİTESİ HUKUK FAKÜLTESİ
ANAYASA HUKUKU DERSİNE İLİŞKİN GENEL TANITIM BİLGİLERİ
(2011-2012 EĞİTİM-ÖĞRETİM YILI)

Anayasa Hukuku dersinin programdaki payı, Salı ve Perşembe günleri 3+2’lik bloklar olmak üzere, haftada toplam 5 saattir. Dersin alt bölümleri ve öğretim üyeleri, özetle şu şekildedir:
1-Anayasa Hukuku teorik dersi (3 saat)
- 1. Dönem: Anayasa Hukuku-I (Anayasa Hukuku Genel Esaslar)
I. öğretim tek no.lu öğrenciler: Doç. Dr. Osman CAN
I. öğretim çift no.lu öğrenciler: Doç. Dr. Abdurrahman EREN
II. öğretim tek no.lu öğrenciler: Yrd. Doç. Dr. Abdullah SEZER
II. öğretim çift no.lu öğrenciler: Yrd. Doç. Dr. Oya BOYAR
- 2. Dönem: Anayasa Hukuku-II (Osmanlı-Türkiye Anayasal Gelişmeleri)
I. öğretim tek no.lu öğrenciler: Doç. Dr. Osman CAN
I. öğretim çift no.lu öğrenciler: Doç. Dr. Abdurrahman EREN
II. öğretim tek no.lu öğrenciler: Yrd. Doç. Dr. Abdullah SEZER
II. öğretim çift no.lu öğrenciler: Yrd. Doç. Dr. Oya BOYAR
2-Anayasa Hukuku sentez dersi (1 saat): Prof. Dr. İbrahim Ö. KABOĞLU
3-Uygulamalı/Pratik çalışma (1 saat): Araştırma Görevlileri

DERS BÖLÜMLERİNİN TANIMLARI

– I –
ANAYASA HUKUKU I

í      Dersin adı: Anayasa Hukuku-I (I. Dönem)
í      Haftalık ders payı: 3 + 1 + 1 saat
í      Dersin kapsamı: Anayasa Hukukunun genel teorik konuları, (gerektiği zamanlarda konunun örneklerle daha iyi somutlaştırılabilmesi için, ülkemizden ya da başka ülkelerden örnekler verilmesi istisna olmak üzere) esas alınan kavram, kurum ve kuramların tüm dünyada genel geçer çerçevesi, benzer ve farklı uygulama tarzları işlenecektir. Örnek olarak:
í      Kavramlar: asli kurucu iktidar, seçim, referandum, monarşi, demokrasi, … vb.
í      Kurumlar: yasama, yürütme, yargı, idare, … vb.
í      Kuramlar: Normlar hiyerarşisi, erkler ayrılığı, liberal devlet, genel iradenin yanılmazlığı, … vb.

DERS KONULARI (ANAHATLARIYLA)
1
GİRİŞ DERSİ
2
ANAYASA KAVRAMI, KONULARI VE EVRİMİ
3
ANAYASANIN YAPIMI VE DEĞİŞTİRİLMESİ
4
DEVLET, UNSURLARI VE SİYASAL İKTİDAR
5
ÖĞRETİDE DEVLET, EGEMENLİK VE DÖNÜŞÜMÜ
6
YATAY ERKLER AYR.: SİYASAL REJİMLER
7
DÜŞEY ERKLER AYR.: DEVLET BİÇİMLERİ
8
DEMOKRASİ, SEÇİMLER, SP’LER
9
ÖZGÜRLÜKLER HUKUKUNUN GENEL REJİMİ
10
BAŞLICA HAK VE ÖZGÜRLÜKLER
11
ULUSAL VE ULUSAL-ÜSTÜ GÜVENCE SİST.
12
ANAYASA YARGISINA GİRİŞ VE İŞLEVLERİ
13
ANAYASA YARGISININ İŞLEYİŞİ
14
HD VE AH’NUN ULUSLARARASILAŞMASI

KİTAP LİSTESİ
İ. Ö. Kaboğlu, Anayasa Hukuku Dersleri, Legal yay., 7. bası, İstanbul 2011.
E. Teziç, Anayasa Hukuku, Beta yay., 13. bası, İstanbul 2009.
NOT: Adı geçen kitaplardan herhangi biri tercih edilebilir.

– II –
ANAYASA HUKUKU II

í      Dersin adı: Anayasa Hukuku-II (II. Dönem)
í      Haftalık ders payı: 3 + 1 + 1 saat
í      Dersin kapsamı: Anayasa Hukuku özel hükümler niteliğindedir. Genel esaslar dersini tamamlayıcıdır. “Belli bir ülke”de geçerli olan/geçmişte uygulanmış olan belli bir anayasal belge/anayasa incelenir. Ancak, bu inceleme sırasında genel esaslar dersinde işlenen kavram, kurum, kuramlar üzerindeki bilgiye gereksinim söz konusudur. Diğer bir deyişle, söz konusu hukuk düzeni, genel teorik bilgiler ışığında incelenir.
Somutlaştırmak gerekirse; 1982 Anayasası, bu dersin konusudur. Örnek olarak 1982 Anayasası’nda anayasa değişikliğinin nasıl yapılması gerektiği konusu, Anayasa md. 175’te kurallara bağlanmıştır. İşte 1982’de bu konu incelenirken, Genel esaslar dersinde Anayasa değişikliği ya da türev kurucu iktidar (anayasa değiştirmeye yetkili organa Anayasa Hukuku biliminin genel terminolojisinde verilen teknik ad) başlıkları altında alınan bilgilerin kavranmış olması gerekecektir. Diğer bir deyişle, Genel Esaslar dersinde söz konusu başlıkta verilen teorik bilgiler, 1982’nin ilgili konusuna uygulanacaktır.
í      Dersin alt başlıkları
1–Osmanlı dönemi
a) Anayasal belgeler (Sened-i İttifak, Tanzimat Fermanı, Islahat Fermanı, vb.)
b) İlk Osmanlı Anayasası: 1876 Anayasası ve 1909 değişiklikleri
2–Geçiş dönemi anayasası: 1921 Teşkilat-ı Esasiye Kanunu ve 1923 değişikliği
3–Türkiye Anayasaları: 1924, 1961, 1982 Anayasaları, değişiklikleri ve 2011 Türkiye’sinde yeni anayasal arayışlar
(1961 ve 1982 Anayasa’ları, elden geldiğince karşılaştırmalı olarak işlenecektir).

DERS KONULARI (ANAHATLARIYLA)
1
OSMANLI ANAYASAL BELGELERİ
2
1876 KE VE 1909
3
1921 VE 1924 TEK DÖNEMİ
4
1961’İN HAZIRLANMASI VE TEMEL İLKELER
5
1961’DE YASAMA-YÜRÜTME İLİŞK. VE THÖ
6
1980 DARBESİ VE ANY.NIN HAZIRLANMASI
7
1982’DE TEMEL İLKELER
8
1982’DE THÖ REJİMİ
9
1982’DE DEVLET BİÇİMİ VE SİYASAL REJİM
10
1982’DE HUKUKSAL İŞLEMLER REJİMİ
11
1982’DE YARGI VE ANAYASA YARGISI
12
1982’DE HUKUK DEVLETİ
13
1982’DE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
14
YENİ ANAYASA TARTIŞMALARI

KİTAP LİSTESİ
KİTAP LİSTESİ
B. Tanör, Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri, YKY, 19. bası, İstanbul 2010.
B. Tanör / N. Yüzbaşıoğlu, 1982 Anayasasına Göre Türk Anayasa Hukuku, Beta, 9. bası, İstanbul 2009.
E. Özbudun, Türk Anayasa Hukuku, Yetkin yay., 8. bası, Ankara 2005.
B. Tanör, İki Anayasa 1961-1982, Beta yay., 3. tıpkı bası, İstanbul 1994.
Y. Sabuncu, Anayasa Hukukuna Giriş, İmaj yay., 12. bası, Ankara 2006.
Güncel bir anayasa metni
NOT: B. Tanör’ün “Osmanlı-Türk Anayasal Gelişmeleri” kitabının muadili yoktur. 1982 Anayasası’nı konu edinen kitaplardan biri tercih edilebilir.

DERİNLEŞMEK İÇİN KAYNAKÇA (ANAYASA HUKUKU I VE II)
İ. Ö. Kaboğlu, Anayasa Yargısı, İmge yay., 4. bası, Ankara 2007.
İ. Ö. Kaboğlu, Özgürlükler Hukuku, İmge Kitabevi, 6. bası, Ankara 2002.
B. Tanör, Türkiye’nin İnsan Hakları Sorunu, BDS yay., 3. bası, Yön matbaası, İstanbul 1994.
S. Tanilli, Devlet ve Demokrasi, Alkım yay., 4. bası, İstanbul 2007.
Y. Aliefendioğlu, Anayasa Yargısı ve Türk Anayasa Mahkemesi, Yetkin yay., Ankara 1996.
NOT: Liste, örnek olarak verilmiştir. Bunun dışındaki kaynaklardan da yararlanılabilir.

– III –
SENTEZ DERSİ

Prof. Dr. İbrahim KABOĞLU tarafından verilecek olan sentez dersi, haftada her şubede 1’er saat olup, ilgili haftaya özgülenen konuların genel bir değerlendirmesini içerecektir. Bu derste öğrenciler, örneğin, yatay erkler ayrılığı konusunun güncel olay ve gelişmeler ekseninde değerlendirmesini bulabileceklerdir. Bu ders, dersi veren öğretim üyesinin teorik bilgileri tamamladığı 3 saatten sonra gelen Perşembe günü uygulamalı çalışmadan hemen önce yapılacaktır.

– IV –
UYGULAMALI ÇALIŞMA / PRATİK ÇALIŞMA

Dersin adı: Uygulamalı Çalışma / Pratik çalışma
í      Haftalık ders payı: Kasım’dan itibaren başlayacak olup, 1 saattir.
í      Dersin amacı: Anayasa hukuku genel esaslar ve anayasal gelişmeler derslerinde elde edilen bilgilerin, bu alanda geçmişte ya da güncel olarak ortaya çıkan/ileride ortaya çıkması muhtemel olay veya sorunlar uygulanmasıdır. Daha özlü deyişle, elde edilen bilgiler ışığında anayasal sorunların nasıl çözüleceğine ya da ya da mahkeme kararlarının nasıl yorumlanacağına ilişkin yöntemi kavramaktır.
í      Derse ilişkin çalışma metinlerine ulaşma: çözümlenecek olay ya da sorunun çeşitli boyutlarını yansıtan sorular, ders gününden birkaç gün önce elinizde olması ve dolayısıyla siz öğrencilerimizin bir ön çalışma yapmasına olanak tanımak amacıyla, Fakültemiz fotokopi bürosuna verilecektir.
í      Dersin işlenme yöntemi: Ders, interaktif yöntemle yürütülecektir. Öğrenciler, diğer derslerde edindikleri bilgilerden yola çıkarak oluşturdukları hukuksal gerekçelere dayandırmak koşuluyla, sorun üzerindeki görüşlerini özgürce açıklayabilirler. Bu açıdan “PÇ dersini, öğretim üyesinin koordinatörlüğünde öğrenciler işler” biçimindeki bir saptama, yanlış olmaz.

Başarılar dileriz…
Anayasa Hukuku Anabilim Dalı
GÜNCELLİĞİNİ YİTİRMEYEN BİR SORUN:
"KAMUSAL MEKÂN" ÖLÇÜTÜ

Can alıcı soru şu: Özgürlükler açısından öngörülen sınırlamalar, “her zaman”, “her yerde”, “her koşulda” ve “herkes için” aynı yoğunlukta uygulanmalı mıdır? Özgürlüklerin sınırlandırılmasında, Anayasa’daki sınırlama koşullarının yanı sıra, mekân unsurunun rolüne değinmek gerekir. Bu kriter, özellikle dinsel ibadet ve uygulamaların ölçülülük ilkesine uygun biçimde (gerektiği takdirde, gerektiği biçimde ve gerektiği kadarıyla) sınırlandırılmasında son derece önemlidir:

“Hukuken üç mekân ayrımı yapılabilir: Özel alan, kamusal ve sosyal alan, devlet alanı./ Birey özgürlüğü, birincisinde en geniş (özel ve ailesel yaşam için öngörülen özgürlük güvenceleri bunu sağlamaya yönelik)tir. Bireyin toplumsal ilişkiler örgüsünde yer aldığı kamusal yaşam (sivil toplum örgütleri, siyasal partiler, şirketler, meslek kuruluşları, ...) kendine özgü hukuki ya da toplumsal kuralları da beraberinde getirdiği için birey haklarını çeşitli açılardan kayıtlar (örneğin parti disiplini) ... [K]amusal alan, özgürlüklerin kullanımına ve gelişimine en elverişli alandır. / Devlet mekânına gelince, burada görev, yetki ve sorumluluklar öne çıktığı için, belli bir statüye konulan bireyin kişisel özgürlük alanı daralır. / Kısacası, üçlü mek­ân ayrımında ... giderek hak ve özgürlüklerin kayıtlanmasına karşılık, görev, yetki ve sorumluluklar öne çıkar”. [KABOĞLU, İbrahim, Anayasa ve Toplum, s. 178.]

Alıntılanan pasajdaki kategorileri aşamalı biçimde alt alta koyup, örnek alanlar türettiğimizde, şu tablo ortaya çıkar:

Özel (bireysel) alan: Eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in Güniz Sokak’taki özel konutu, TBMM Başkanı'nın Meclis'teki odasında kıyafetlerini değiştirdiği kısım, konutunuz ve özellikle size ait odanız, vs.
Kamusal (sosyal) alan: Pera Palas Oteli, Savaş Karşıtları Derneği, Harbiye Sineması, Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı, Beşiktaş Deniz Müzesi, Atatürk Havalimanı, Carrefoure alışveriş ve eğlence merkezi, Çırağan Sarayı, Gülhane Parkı, Reina Bar, vs.
Resmî alan (devlet alanı): İstanbul Büyükşehir Belediyesi, Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi, İstanbul 9. Asliye Ticaret Mahkemesi, Cumhurbaşkanlığı Köşkü, Başbakanlık Konutu, Genelkurmay Başkanlığı, vs.

Mekânların niteliğinin ve dolayısıyla sınırlamanın artan yoğunluğunun saptanması açısından, kritik bir noktaya vurgu yapılmalı: kanımızca, örneklenen mekânlar veya benzerleri, “her zaman” ve “her koşul”da aynı sınırlama kategorisinde sabit biçimde yer alacakmış biçiminde değerlendirilmemeli; gelişen ve değişen koşulları dikkate alan esnek bir yorum tarzı geliştirilmelidir. Mekânlar, bazı özel durumlarda nitelik değiştirebilir. Örn., normalde özel alan niteliği taşıyan bir konut, cinayet sonrasında delillerin toplanabilmesi için alınan önlemlerle resmî alan halini alabilir. Benzer şekilde, olağan koşullarda kamusal alan olduğu ileri sürülebilecek bir havalimanının, yabancı bir ülkenin devlet başkanını karşılama töreni süresince resmî alana dönüşeceği savunulabilir, vs.

Bu aşamalı sınırlama tablosunu, şu şekilde analiz edebiliriz: Temel hak ve özgürlükler, her mekânda aynı derecede sınırlanamaz. Sınırlamanın yoğunluğu, mekânlara göre artar veya azalır. Mekânın niteliğinin dikkate alınmaması, ‘sınırlamanın nereye giderse gitsin kişiyi izlemesi’ anlamına gelir ki, hukuk devletinde bu tür bir sınırlama anlayışı, adaletsizliğe neden olur. Örneğin, bir milletvekilinin TBMM’de dinsel kıyafet taşımasının sınırlanması, özel konutunda ve bir dinlenme tesisinde de aynı yasağın uygulanmasına olanak vermemelidir. Ancak, en az bunun kadar önemli olan bir diğer husus da şudur: Kişinin özellikleri göz önüne alınmaksızın, yalnızca mekânın niteliği dikkate alınarak yapılan bir sınırlama da, ‘mekânda bulunan herkesin sınırlanması’nı doğurur ki, bu da sakıncalı sonuçlar yaratabilir.

Örneğin, bir hastane açısından düşünülecek olursa, resmî sıfat taşıyan bir doktorun dinsel kıyafet giyinmesinin yasaklanıyor olması, her ne kadar resmî alanda bulunmakta ise de resmî sıfat taşımayan hastanın da aynı şekilde sınırlamaya tâbi kılınmasına gerekçe teşkil edemez. O halde, yasada yer alan sınırlamanın kişilere uygulanmasında; muhatap kişinin özelliklerinin yanı sıra, ilgili mekânın nitelikleri ve şartlara göre değişen ve sınırlamayı etkileyebilecek diğer tüm koşullar dikkate alınmalıdır”(Hizmet alan- hizmet veren ayırımı).

Mekân kriteri açısından son olarak şunu eklemek gerekir: söz konusu alan ayırımı, dinin resmî alana taşınmasının önlenmesi ve kamusal alan sınırında tutulması, hattâ bununla da yetinilmeyerek kamusal alandan da uzaklaştırılması ve kaynağına hapsedilmesi (“vicdanlara itilmesi”) hedeflerinden esinlenmektedir. Dinin resmî alana taşınmaması lâik devlet ideolojisinin gereği olmasına karşın, kamusal alanda tehdit olmasını önleyici “emniyet supabı” zaten mevcuttur: kamu düzeni kriteri.

Özetle, son yıllarda üzerinde oldukça yoğun tartışmalar yapılan söz konusu alan ayırımı, -futbol terminolojisi ile, deyim yerinde ise- “lâik devletin, din karşısındaki 3 aşamalı alan savunması”dır bir bakıma.
DÜNYADA SEÇİM BARAJLARI
(TASLAK KARŞILAŞTIRMA OLUP, HENÜZ TAMAMLANMAMIŞTIR)


Derleyen:
Yrd. Doç. Dr. Abdullah SEZER


SEÇİM BARAJLARI (YASAL)

ÜLKE                        BARAJ (%)       AÇIKLAMA & NOTLAR
TÜRKİYE                  10                        2002 seçimlerinde, oyların % 45.6’sı temsil edilmemiştir.
RUSYA                      7                          2005 seçimlerinde, oyların % 49.5’i temsil edilmemiştir.
                                                                2007’ye kadar baraj, karma sistemde % 5’ti.
ALMANYA                5                         Ya ulusal baraj (% 5) veya bölgede 3 koltuk
HIRVATİSTAN        5                 
BELÇİKA                    5                 
ESTONYA                  5                 
GÜRCİSTAN             5                 
MACARİSTAN          5                 
ESTONYA                  5                 
LETONYA                 5                 
LİTVANYA                5                 
MOLDOVA                5                 
POLONYA                 5                 
ÇEK CUMH.              5                 
SLOVAKYA               5                 
İTALYA                     5                           Daha önceki baraj, karma sistemde % 4’tü.
ROMANYA                5                 
KIBRIS                        5                 
AVUSTURYA            4                 
BULGARİSTAN         4                 
NORVEÇ                    4                 
SLOVENYA               4                 
İSVEÇ                         4                           Ya ulusal baraj (% 4) veya bölgesel baraj (% 12)
İSPANYA                   3                 
YUNANİSTAN           3                 
UKRAYNA                 3                          2004’e kadar baraj, karma sistemde % 4’tü.
ARNAVUTLUK         2,5                       Partiler için % 2,5, koalisyonlar için % 4 (Anayasal revizyon öncesi)
DANİMARKA            2                 
HOLLANDA              0.67                     (Kullanılan oyların 1/150’si)
İSVİÇRE                    0                 
FİNLANDİYA            0                 
İRLANDA                  0                 
İZLANDA                  0                 
FRANSA 0                                             Baraj yok ama çoğunluk sistemi var.
                                                                 Ya bir bölgeye kayıtlı seçmenin % 12.5 desteği,
 ya da 2 turlu seçim sisteminde 2. tura katılabilmek için,
                                                                1. turu, ilk 2 sırada tamamlama
İNGİLTERE               0                          Baraj yok ama çoğunluk sistemi var.
PORTEKİZ                 0                 
KIBRIS RUM K.        0                 
MALTA                      0                 
İSPANYA                  0                 
LÜKSEMBURG         0                 
BELARUS                  0                          Baraj yok ama çoğunluk sistemi var.
ESKİ YUG. CUM.      0                 
BOSNA-HERSEK      0                 

----------------------

DAHA DETAYLI BİLGİ VE ANALİZ İÇİN BKZ:

 1) European Commission for Democracy Through Law, Report on Thresholds and other features of electoral systems which bar parties from access to Parliament (II), Strasbourg,  15 December 2008 Study No. 485 / 2008, CDL-AD(2010)007, Adopted by the Council for Democratic Elections, at its 32nd meeting, (Venice, 11 March 2010) and by the Venice Commission at its 82ndplenary session (Venice, 12-13 March 2010), on the basis of comments by Mr Jean-Claude Colliard (Member, France) http://www.venice.coe.int/docs/2010/CDL-AD(2010)007-e.asp

 2) European Commission for Democracy Through Law, Comparatıve Report on Thresholds and other Features of Electoral Systems which Bar Parties from Access to Parliament, Strasbourg,  15 December 2008 Study No. 485 / 2008, CDL-AD(2008)037, Adopted by the Council for Democratic Elections at its 26th meeting (Venice, 18 October 2008) and the Venice Commission at its 77th plenary session (Venice, 12-13 December 2008), on the basis of a contribution by Mr Klemen JAKLIC (Member, Slovenia) http://www.venice.coe.int/docs/2008/CDL-AD(2008)037-e.asp